Geleceğimiz Güneş Panelli “Solar” Otoyollardan mı Geçiyor?

Yenilenebilir enerji özellikle güneş enerjisi artık yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası. Güneş panelli tarlalardan, küçük ev aletlerine kadar hayatımızın birçok bölümünde irili ufaklı solar cihazlarla karşılaşmak mümkün. Fakat gelecekte bir adım öne çıkıp, acaba ulaşımda da bu teknolojiyi kullanmamız mümkün olacak mı? Gelin bu teknoloji konseptini birlikte inceleyelim.

Temel olarak “yüzey” ve “iç teknoloji” şeklinde iki basit yapıdan oluşan solar otoyol konsepti, güneş enerjini maksimum düzeyde kullanarak sürücülere duyarlı, teknolojik ve daha çevreci otoyol sistemleri oluşturmayı temel almaktadır.

Yüzey kısmında, dıştan içe doğru sağlamlaştırışmış kırılmaz cam yüzey,  sürücüye yol göstermek için yerleştirilmiş LED teknolojisi bozulmalara ve deformasyonlara karşı ekstra güç göstermek için tasarlanan Destek Katmanı ve son olarak geri dönüşümlü malzemelerden üretilen ve tüm yüzeyi tutmak için oluşturulan Ana Katman’dan oluşur

İç yüzey güneş enerjisini depolar ve gerektiğinde kullanılmak üzere belli arajmanlarda depolar. Daha sonra yüzeydeki sensörlerden gelen araç hızı, azami hız bilgisi gibi değerlerle birlikte iç katmandaki değerlendirme merkezinde etüt edilip, ortaya çıkan veriler bir üst katmandaki led ekran sayesinde sürüce aktarılır. Bu veriler güneş enerjisinin depolanmış enerjisi ile birlikte şeritlerin aydınlatmasında  otoyol üzerinde bulunan hareket halindeki araçların “Yavaşlayın!” yada “Dur!” gibi ikazlarla yönlendirilmesi için kullanılır.

Fransa'da, WattWay olarak adlandırılan dünyanın ilk güneş yolu yolu 2016'da açıldı. Avrupalı ​​yol inşaat devi Colas tarafından inşa edilen bir kilometrelik sertleştirilmiş PV panellerin yapımı 5 milyon € 'ya (5.2 milyon $) mal oldu. Yıllık 280 megavat-saat veya günde yaklaşık 767 kilovat-saat enerji üreten bu yollar WattWay'in silikon reçineyle güçlendirilmiş PV panellerinin maliyetini kilovat-saat başına 17 € (20 $) üretim geliri elde etmekte. Büyük ölçekli çatı üstü kurulumlar için karşılaştırıldığında en yakın rakibi için kilovat-saat başına 1,30 € (1,53 $) kadar bir maliyet avantajı olduğunu söylemek yanıltıcı olmaz.

Özellikle geceleri yeterli ışık bulunmayan otoyollarda, hız ve net görememe odaklı kazaların önüne geçmeyi amaçlayan bu konsept, Amerika başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde yakından incelenen ve takip edilen projeler arasında ismini sıkça söz ettirmektedir. Kim bilir? Belki 5-10 yıl içerisinde bu teknolojiyi otoyollarda ve birçok tehlikeli taşıma yerlerinde görebileceğiz.  

İbrahim Kuşçu

ibrahimkuscu.com